Karışık Bir Atatürk Anması
Bizim kuşağın kadınları erkekleri, 10 Kasım günleri sirenler çalarken ağlarız. Elimizde değildir. Gözümüzdeki yaşı torunlarımız görmesin diye de gider pencere önünde durur, bulutlara ağaçlara, çiçeklere bakarak oluruz. Ya, dede neden ağlıyorsun derse yalan da söyleyemeyiz. Doğruyu söylesek de o anlamaz. Atatürk'ün istediği çağdaş uygarlık seviyesine gelmiş bir Türkiye göremeyeceğim için ağlıyorum diyemeyiz ki. Her 10 Kasım’da bizim gözümüze çöp kaçar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün son nefesini verdiği Dolmabahçe sarayının kapısındaki ihtiram nöbetçileri kahraman Mehmetçiklerdi. Sarayın korumasının askerlerce yapılması, Cumhuriyet topraklarının Türk Ordusunca koruduğunu anlatmak için değil miydi? Daha o zamanlar 15 Temmuz safsatası bile olmamışken, kimler ne istedi o genç Mehmetçiklerden? Neden çoktandır o nöbeti şişman polisler tutmaktadır? Ordu Cumhuriyeti falan korumaya kalkmasın, kendi işine baksın, cumhuriyeti de biz hallederiz diyenler kimlerdi? Alışamayız diyor