Kayıtlar

Eylül 20, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DOĞUM

Her doğum bir sevinçtir demişler. İyi demişler, doğru demişler… Bu sabah daha güneş etrafı aydınlatmadan erkenden kalktım. Özellikle bugünün sabahını yaşamak ve güneşin doğuşunu görmek için saatimi sabahın karanlığına kurmuştum. Uyandım, yüzümü yıkadım, kendime bir çay koyup balkona çıktım ve karanlık ufka bakarken çayımı içip güneşi bekledim. Bütün kenti kuş bakışı gören bir balkondayım. Güneşin parlamaya başlayan ışığı güçlendikçe Boğazın üzerindeki büyük köprünün renkli ışıkları ve kentteki diğer parlak lambaların ışıkları kendiliğinden zayıflıyor ve yavaş yavaş sönüyor… Biraz önceki alaca karanlıkta tek başına parlayan kuzey yıldızı, önce beyazlaşan sonra da mavileşen gökyüzünde birden bire kayboldu. Oysa daha demin, ufuktaki dağların üzerine kırmızı şal çekilmeye başlandığında, gökyüzünde asılı duran ışıklı bir lambaydı. Gökteki kümülüs bulutları griliğin içinde hareketsiz, siyah lekeler gibi serpilmişlerdi. Sonra gökyüzü mavileşirken onlar da büyük ve beyaz bir dantele dönüştüler