TÜRKİYE CUMHURİYETİNE ERMENİLER ÜZERİNDEN SALDIRILAR
ERMENİ KONUSU Önce şunu vurgulamalıyım: “Ermeni sorunu” değil, “Ermeni konusu” dememiz daha doğru olacaktır. Yıllardır bu konuya “Ermeni Sorunu” deyip, yirminci yüzyılın başından günümüze kadar geçen sürede Ermenilerin başkalarına başkalarının Ermenilere yaptıklarını sorun haline getirmiş olduk. Oysa Ermeni konusu dediğimiz konuya “sorun” olarak baktığımızda ve değerlendirdiğimizde iki millet arasında sorun varmış ve hatta bu sorunda Ermeniler hep haklılık kazanmış gibi bir görüntünün ortaya çıkmasına neden olduk. Konuyu dillendirenlere de yardımcı olduk. Ermeni tehcirinden yabancı parlamentolarda konuşulanlara kadar içinde Ermeni geçen bütün söylemleri, büyük Türk milletinin ve güçlü Cumhuriyetin bir meselesi, bir sorunu olarak değil, bir konusu olarak ele almalıyız. Ermeni konulu saldırılara Türk siyaseti ve bürokrasisi, “Ermeni sorunu” diye yaklaştığında, Türkiye bindiği dalı kesmekte, Gümrü, Moskova ve özellikle Kars Antlaşmasının varlığını, geçerliliğini tartışmalı duruma sokmakt