Mustafa Kemal Paşanın generalleri


Generaller İmam Hatip Mekteplerinden ve Amerikan Kollejlerinden yetişmediği için onların düşmanları çok olur... Size onlardan birinin gazeteciye ilk ve son kez söylediklerini aklımda kaldığı şekliyle sunuyorum. Çoğaltıp yaymak bencileyin görevidir:
"Ölümden hiç korkmadım, sizin zindanlarınızdan mı korkacağım? Ağababanızın "Gatakulli" dediği alçak işler yapmam! Tansiyonumu ölçtüreceğim, ilaçlarımı alacağım ve gidip istediğiniz yerde yatacağım. Ancak beni Silivri'ye değil, İmralı'ya koymanızı istiyorum. Tabutum da çıksa zindanlarınızdan, kapağını kaldırıp gene de dimdik yürüyeceğim bildiğim hedefe!"
Engin ALAN'lardan en az 900 tanesi, Dikmen sırtlarında kılıç kuşanmaya ve Memetçiklerin Komutanı olmaya hazırlanıyorlar.
Harbiyeliler tükenmeyecek ve Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği hedefe yürümek için her yıl kılıç kuşanmaya devam edeceklerdir...
Emeklisinden muvazzafına, Başçavuş'undan Orgeneral'ine zulüm gören, görmeyen bütün silah arkadaşlarımı kutluyor ve selamlıyorum.


İşte bir başka örnek, Tuncay ÇAKAN!
Neden zindana atılıyor?
Neden zindandakiler yıllardır sebepsiz ve haksız yere tutuluyorlar? Neden parti genel merkezleri vahşice aranan siyasi parti genel başkanları içerdeler? Neden büyük çoğunluk, dostlarının ve arkadaşlarının zulüm görmesine sessiz kalıyor?
Neden terörle mücadele polisleri, bu kahraman askerlerin ve bu idealist siyaset adamlarının kollarına giriyor.
Bu fotoğrafları alışkanlık haline kimler getiriyor?
Bizim generallerimizin fotoğrafı hep yukarıdaki gibi durmalıdır halkımızın zihninde.
Neden her gün bu yalancı ve ajite edici televizyon ve gazetelerin sözlerini dinler, resimlerine bakar olduk?
Neden pısırık, korkak ve hastalıklı bir görüntümüz var?
Bizi, hepimizi kimler bu hale getirdi?
Kimler?
Kulağınıza söyleyeyim mi?
12 Eylül 1980'den sonra gelen günlerde "Mustafa Kemal Paşa'nın generalisiniz yaşa, pravo paşam!" deyip malı götürenler, siyaseten ve ticareten hampalananlar!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI