Kayıtlar

Aralık 23, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DEHŞET VE ŞİDDET

Tam on yıldır hayatımızın her yanında dehşeti ve şiddeti yaşıyoruz. Recep Tayyip bize ikisini de yaşatıyor. Korkunç olan ise şiddete, dehşete ve Tayyibe alışmamız… Dehşet (korkuyla paniğe kapılma) adamın her sözünde var. Son sözüne bakın: “Bir elinde Kur’an bir elinde bilgisayar olan bir ak gençlik…” istiyormuş! Dehşet değil mi bu? Bu memlekettekilerin tümünü kendi mezhebinden saymak, diğerlerini dışlamak, dehşet değil de nedir? Şiddet (gücü kötüye kullanma) ise adamın her hareketinde var. Son hareketine bakın: ODTÜ’ye geliyor, her ağacın dibine bir polis yerleştiriyor, maskesiz, molotofsuz kendisinin politikalarını topluca kınayan (ak olmayan) gençlerin üzerine 2000 adet gaz bombası atıyor… Şiddetin en ayrımcısı, en daniskası değil mi bu? Bu memleketi şiddet kullanarak yönetmek ne kadar kolay değil mi? Adnan Menderes de, 1980’de ihtilal yapan Kenan Evren de şiddet kullanarak yönetmişlerdi bu memleketi. Onlar şiddet kullanırlarken arkaları sağlamdı. Geçelim ve günümüze