CHP KURULTAYI SONRASINDA HAYALLERİM VAR

Deniz Baykal bitti artık demiştik. Aradan henüz altı gün geçtiğinde bu kadar da hızlı biteceğini kestiremediğimizi anladık. Şimdi ona yıllardır biat edenler, yarın yapılacak kongrede fotoğrafını koyalım mı koymayalım mı diye tartışıyorlar. Siyaset ne kadar acımasız! Hemen ipe çekiveriyorlar adamı. Tarih çok acı şeyler yazacak ve buna da demokrasi tarihi diyecekler…

Bizden sonraki kuşaklar, otuz yılda yetişen bir önderin bir haftada bitişini araştıracaktır mutlaka. Sonra önderine karşı diklenerek yeni bir parti kuran, üç ay hapisliğinden istifadeyle popülizmin daniskasını sürdüren, şiirler okuyan, ağlayan, ağlatan, tarikat ve cemaatleri çok iyi kullanan ve seçimlerde hülleyle milletvekili olup on yıl memlekete başbakanlık yapan bir siyaset adamını da inceleyeceklerdir ilerde gençlerimiz…

Kimse kimseyi döneklikle, hainlikle, AB ve ABD mandacısı olmakla suçlamazsa ve küskünlükler kindarca sürdürülmezse eğer, kimse öküz altında buzağı aramaz, suyun yön değiştirişini hep Amerika’dan bilmezse, eğer alışkanlık haline gelen medya, tarikat, ticaret oyunlarından önce çocuklarımızın geleceği öncelenirse;
önümüzdeki seçimlerde koalisyona bile gerek kalmadan birdenbire, sağ bir partiden sol bir partiye geçecektir devlet yönetimi.
Belki de sekiz yıldır hayal edilen Cumhuriyet Birlikteliği (cephesi belki de) seçimlerden önce CHP şemsiyesi altında kurulacak, “küçükolsunbenimolsun” partilerinin önder kadrolarına milletvekillikleri paylaştırılacaktır.
Belki seçimden sonra ilk iş daha milli, daha demokrat ve daha çağdaş bir seçim sistemi ve partiler yasası yapılacaktır.

Sonra belki de bu garibim Kemal, arkadaşları ve o küçük partilerle beraber, Akepe’nin allak bullak ettiği devlet nizamını (müesses nizam değildir o) tekrar kuracaktır. Belki de gerçek işçiler ve gerçek köylülerle hep beraber, mevcut durumu yıkıp sistemi yok ederek, çıkınını çıkartıp peynir ekmeğini yer gibi ve suyunu başına diker gibi sonra yumruğunun tersiyle dudaklarını siler gibi yıllar önce yarım kalmış Kemalist Devrime devam edilecektir…

İşte aş, iş ve barış o zaman gelebilecektir memlekete, Haydar Baş ile yalnız başına değil…
İşte o zaman silahlı terör sona erecek, devlet bütün topraklara, bütün insanlara sahip çıkacaktır, Pamukoğlu’nun efsane askerleriyle değil…
İşte o zaman hepimiz milliciyiz, demokratız ve devrimciyiz diyebileceğiz, yoksa Doğu Perinçek’in önderliğindeki beş altı kişiyle değil…
Yoksa akıl dolu Mümtaz Soysal’ın, heyecanlı Tuncay Özkan’ın, Sapancalı Sadettin Tantan’ın ve diğerlerinin hayalleriyle hiç değil…
İşte o zaman “bu memleket bizim” diyebilecek vatandaşlar ve hiç kimse toprak altında ekmek parası uğruna diri diri gömülmeyecek…
O zaman “muasır medeniyet” yolunda ilerleyecektir insanlarımız ve o zaman çocuklarımız “güneşli günler” görmeye başlayacaklardır!

CHP’nin yarınki kurultayında seçilen yönetimin akıllı davranması Türkiye’yi uçurabilir. Sirkelenmeli, geçmişin kanayan yaraları dikkatlice kapatılabilmeli ve birlikte olunabilmelidir.
Eğer “birlikte” olunmazsa hep birlikte havaya uçacağımız ya da göçük altında kalacağımız bilinmelidir.


Cumhur UTKU
21 Mayıs 2010 / Gayrettepe

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI