POLİS
Kime
dert yanmalı? Buradaki dostlarımıza içimizi döküveriyoruz uluorta işte.
Bugün
Antalya'nın o yol boylarındaki ünlü piyazcı-köftecilerinden birindeydim. Bundan
sonrası aşağıdaki konuşmada:
-
Hesap alacak mısınız benden?
-Evet
abi, hemen...
-Yok,
getirme ödemeyeceğim!
-Canın
sağ olsun abicim.. (sırıtarak)
-Canım
sağ olmayacak siz rüşvet yedirdikçe...
-Nasıl
yani? (şaşkolozca)
-Neden
demin yemek yiyip giden iki üniformalı polisten hesap almadınız?
-Normal
abi, onlar bizim adamımız…
-Kaç
lira benim hesabım?
-17
-Al
sana 20, bir daha da buraya gelenin...
12 Eylülün herkes gözünü çıkartıyor ya, memleketin üzerindeki her melaneti zamanın
Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'e yıkıp sözüm ona kurtarıyorlar, demokrasi
getiriveriyorlar ya, solcusu, sağcısı bu memlekete... İhtilalden önce ve sonra
aylardır İstanbul sokaklarında, genç bir Yüzbaşıydım. Sıkıyönetim
Komutanlıkları ne uğraşıyor, ne akla hayale gelmez önlemler alıyorlardı,
polislerin ve jandarmanın ve de zabıtanın rüşvet almaması için. Hepsi
boşunaydı...
Ne
oldu?
Yıllar
yılları çarpıladı, rüşvet, adam kayırma, yolsuzluk nüfus artış hızını yüze
katladı.
Bir memlekette ana muhalefet partisi başkanı iki gündür başbakanı rüşvet almakla suçluyor ve iki gündür ikisi de koltuklarında oturuyor. Millet, internetime dokunuyorlar diye hafifçe ayağa kalkmakta, o kadar...
Oysa korkunç olan, yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlıkları olağan
göstermek ve kanıksamaktır.
Tayyip
ve tayfası dünkü çocuk(!) Cemaat de, mafya da, kabahatli olan toplumlara
revadır, yaraşır… Köfteci dükkânın sahibi olağan saymaktadır rüşveti toplumun
geneli gibi.
Ve
kimse çocuklarının geleceğini umursamamaktadır artık.
Gelmişimize,
geçmişimize ve geleceğimize yazık oluyor, eden, buluyor.
Aklım erdiğinden beri yazınızdaki şikayetleri duymuşumdur ama olumlu anlamda hiç bir değişim yok, neden?? Neden bu durumdan şikayet edenler bu kadar çokken çözüm üretilemiyor,ben artık çözüm önerileri ve bu önerilerin hayatta uygulanışını görmek istiyorum
YanıtlaSil