MEVLANA TÖRENLERİ ÜZERİNE
Şeb-i Arus gecesinde konuşan Başbakan ve Ana Muhalefet Partisi Başkanı, konuşmalarında Mevlana'yı kendilerince yorumladılar.
Konya'daki bu sevgi töreninde siyasetçilerin alkış yarışmasına katılır gibi konuşması, Mevlana felsefesine aykırı bir davranıştır.
Töreni izlemeye gelenler ister istemez şakşakçı durumuna düşürülmektedir.
Bu gönül meydanını iktidar partisine bırakmak -kaptırmak- istemeyen muhalefetin de konuşması hakkı oluyor ama törendeki kardeşlik ve dostluk havasını daha başlangıçta bozuyor ve gençlerimizi Mevlana'dan uzaklaştırıyor.
Kaldı ki bu güncel siyasetçiler uhrevi (öte dünya, ahiret) değerleri de yerle bir ediyor.
Yılda bir kez yapılan ve Uluslarası bir kültür etkinliği olan bu törende nutuk atma geleneğini hangi siyasetçi getirdi bilmiyorum.
Belki de Özal...
Türk siyasetinin çok partili rejimle birlikte yıllardır din eksenli, tarikatlar destekli ve cemaat taraflı yapıldığının ispatı değil midir bu olay?
Böyle devam ederse ölüm gecesi düğün gecesi olmayacak, Milletimiz Hazreti Mevlana'yı kaybedecektir.
Kültür Bakanlığı günaha girmaktedir!
Sevgiyle selamlarken, aşağıdaki Mevlana kasidesini gönüllerinize sunuyorum.
Cumhur UTKU
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.
Gelen bir yanıt:
Sayın Cumhur Utku,
Sizin bugün hissettiğiniz rahatsızlığı, Mevlana Ihtifalinin ilk yıllarını yaşamış birçok kimseyle beraber, Özal oncesinde de yaşadık .
Size ve dostlara acizane tavsiyem; lutfen Mevlana hazretlerinin sırrını Konya'da ve gün geçtikçe abesleşen bu torenlerde aramaktan vaz geçiniz.
Belki de bu yozlaşmanın hikmeti insanların hakıki sema'a dönmelerine vesile olmaktır!!
Üstadımızz rahmetli Hasan Susut'un vefatından az once bana soyledigi gibi: "Hakikat kaybolunca geriye sadece ayin ve törenler kalıyor..."
Yediyüz yıl yaşamiş Mevlevî tarikati'nın Pîrî, Mürsidi Mevlânâ ile bugün herkesin ağzında dolasan Mevlânâ'nin birbiri ile unsiyetleri olduğunu zannetmiyorum.
Sadece dönmek veya ney üflemekle kendini Mevlevî zanneden gösteri(!) Mevlevileri ile dergahlariın uyanık olduğu devirlerin ehli tarîk Mevlevîleri de aynı olmasa gerek.
Sahte paranın kiymetini bilmiyor diye kimseye müsrif denilemeyecegi gibi, Konya folklor ekibi mensubu Mevlevilerin (!) yaptığı gösteriye saygı göstermiyor diye siyasetçilere kızmanın anlamı yok.
Aslında Seb-i Arus gecesi düğün gecesi oluyor ancak düğünden kastın ne olduğu belli olmadığından, birisi evlendi diye bir göbek atılmadığı kalıyor.
Siz gönül meydanını yanlış yerde arıyorsunuz. Milletimiz Hazreti Mevlana'yi bulmadi ki kaybetsin.
Sizin bugün hissettiğiniz rahatsızlığı, Mevlana Ihtifalinin ilk yıllarını yaşamış birçok kimseyle beraber, Özal oncesinde de yaşadık .
Size ve dostlara acizane tavsiyem; lutfen Mevlana hazretlerinin sırrını Konya'da ve gün geçtikçe abesleşen bu torenlerde aramaktan vaz geçiniz.
Belki de bu yozlaşmanın hikmeti insanların hakıki sema'a dönmelerine vesile olmaktır!!
Üstadımızz rahmetli Hasan Susut'un vefatından az once bana soyledigi gibi: "Hakikat kaybolunca geriye sadece ayin ve törenler kalıyor..."
Yediyüz yıl yaşamiş Mevlevî tarikati'nın Pîrî, Mürsidi Mevlânâ ile bugün herkesin ağzında dolasan Mevlânâ'nin birbiri ile unsiyetleri olduğunu zannetmiyorum.
Sadece dönmek veya ney üflemekle kendini Mevlevî zanneden gösteri(!) Mevlevileri ile dergahlariın uyanık olduğu devirlerin ehli tarîk Mevlevîleri de aynı olmasa gerek.
Sahte paranın kiymetini bilmiyor diye kimseye müsrif denilemeyecegi gibi, Konya folklor ekibi mensubu Mevlevilerin (!) yaptığı gösteriye saygı göstermiyor diye siyasetçilere kızmanın anlamı yok.
Aslında Seb-i Arus gecesi düğün gecesi oluyor ancak düğünden kastın ne olduğu belli olmadığından, birisi evlendi diye bir göbek atılmadığı kalıyor.
Siz gönül meydanını yanlış yerde arıyorsunuz. Milletimiz Hazreti Mevlana'yi bulmadi ki kaybetsin.
Kutsi Erguner
Herkesî ez zann'i hod süd yâr-i men
Vez derûn-i men necust esrâr-i men
Herkes zannınca benim yarim oldu
Ama içimdeki esrarı kimse sormadı.
(Mesnevî 6° beyt)
Yorumlar
Yorum Gönder