TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK VE EN GÜVENİLİR VAKFI

“Türkiye Mehmetçiğe, Mehmetçik Türk Milletine emanettir.” “Mehmetçik Vakfı, Yüce Türk Milletinin Mehmetçiğe uzanan elidir.” Bu sözler Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı’nın felsefesini, amacını, görevini özetleyen sözlerdir ve Vakfın binalarında, belgelerinde ve bilgiliğinde hep gözümüze çarpar.
1982 yılında beş orgeneralden alınan 1000’er TL ile kurulan Vakfın mal varlığı, gelir kaynakları ve yardımlarının nerelere nasıl yapıldığını öğrenmek isteyenlere Vakfın kapısı ve Genelkurmay Başkanlığı Halkla İlişkiler Şubesi daima açık ve şeffaf olmuştur. Vakfın öncelikli görevi, silâhaltına alınan Mehmetçiklerimizden (Çavuş, Onbaşı ve Er’lerimizden) şehit olan ya da herhangi bir nedenle hayatını kaybedenlerin anne ve babalarıyla gazi ve engelli kalanların kendilerine ekonomik destek sağlamaktır. Ayrıca şehit olmuş, kaza ya da hastalık nedeniyle ölmüş Mehmetçiklerin varsa çocuklarına bakım ve öğrenim desteği de sağlanmaktadır.
Mehmetçik Vakfı bu yıl Kurban Bayramında 168.897 kişinin kurbanını vekâleten kesmiştir. Vakfın en büyük gelir kaynağı vekâleten kurban bağışlarıdır. Bu rakam her yıl giderek artış göstermekte -yurt dışındakiler dâhil- vekâleten kurban kesen diğer vakıf ve derneklerin elde ettiğinden çok daha fazla gelir elde edilmektedir. Bu farklılık, Türk halkının Türk Silahlı Kuvvetlerine olan güvenini yansıtmaktadır. Kapı kapı yardım toplamadığı halde kendileri Vakfı bularak bağış yapan bilinçli bağışçılar, TSK Mehmetçik Vakfını bu günkü güçlü durumuna getirmiştir.
21 Aralık 2009 günü
Mehmetçik Vakfı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 2009 yılında kurban bağışı kesim ihaleleri sonucunda 17 kesim merkezi için 12 firmanın ihaleyi kazandığı ve kesimlerin noter huzurunda, veteriner gözetiminde, vakıf görevlileri nezaretinde, dini vecibelere uygun olarak gerçekleştirildiği belirtilerek şöyle denildi:
"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, ihaleleri kazan 12 firmadan 2'si hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü ve vakıfta görevli ilgili personel, bilgilerine başvurulmak üzere emniyette bulunmaktadır."
Şüpheli bir ihbarla savcılıkça ifadesine başvurulan Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü ve personeli üzerinden hücuma geçen köçek televizyonlar zil takıp oynuyorlar. Yandaş medya, kurumların kutsallıklarını demokratik sorgulamalarla şaibeli duruma getirmeye çalışıyor. Bu hücumlara alet olan sağduyu sahibi zannettiklerimiz de şüphe ve dedikoduyu yayıp güvenilir hiçbir kurumun kalmamasına alet oluyorlar. “Haber olsun da ne olursa olsun!” diyen, sorgusuz sualsiz tıfıl ve şaşkın muhabirlerin her haberini yayınlayan, oto kontrol ve oto sansür dışı bir medya, bu memleketin alevini körüklemekten başka bir işe yaramıyor. Araya Lösev ve Deniz Fenerini de sıkıştırarak sözüm ona eşit ve hakkaniyetle davranıldığı sanısı yaratan sislenmenin arkasındaki ara hedefin TSK Mehmetçik Vakfı, ana hedefin ise Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu açıkça gözleniyor. Haset ve düşmanlık ne kadar çılgın boyutlara çıkmış ki silâhaltındaki Mehmetçiklere yapılan yardımların lekelenmesine çalışılabiliniyor.
Oysa Mehmetçik Vakfı, Genelkurmay İkinci Başkanı başkanlığında, Kuvvet K.lıkları ve J.Gn.K.lığının temsilcisi generallerden, MSB Sağlık ve Hukuk Müşavirlikleri temsilcisi subaylardan oluşan Yönetim Kuruluna hesap vermekle kalmamakta, her yıl Maliye Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün de denetiminden geçmektedir. Kaldı ki böyle bir durumda Genelkurmay Başkanlığı hemen idari soruşturma başlatmış olmalıdır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mevzileri o kadar sağlam tutulmakta ve korunmakta ki, Atatürk Ordusu’nun düşmanları bütün olanaklarını kullanarak dört taraftan saldırdıkları halde savunma hatlarını yaramamaktadırlar. Bu mevzilerdeki askerler, uzak ve yakın tarihte nice badire atlatmışlar ve değerli deneyimler kazanmışlardır. Yıkılmamaları gerekir ve yıkılmamalıdırlar. İlkel saldırganlar, içerden elde edemedikleri Kale’nin yan kapılarını ellerinde tuttukları koçboynuzlarıyla dövmeye başladılar. Bu kez TSK Mehmetçik Vakfı’nı fırsat bildiler.
Kentlerin sokaklarında, parklarında, yolların kenarlarındaki yeşil alanlarda kan gölüne neden olmak istemeyen ve kestiği kurbanın hakkının güvenilir bir yere gitmesini isteyen Müslümanlar, son on yıldır Mehmetçik Vakfını bulmuşlardı. Kendini Müslümanların öğretmeni zanneden bazılarının bu bağışlarda gözleri kalmıştı. Bu din bezirgânları yurt dışından Mehmetçik Vakfına hatta Diyanet Vakfına bağış yapmak isteyen vatandaşlarımızı dahi engellemektedirler. Bu vatandaşlarımızın Allah, din, iman diyen bu adamlara yaptıkları bağışlarının çoğu yabancı Müslüman halklara sözüm ona gönderilmektedir. Vekâleten kurban bağışı konusunda özellikle Almanya ve Hollanda organizasyonları Diyanet Vakfı’ndan da ilerdedir.
Ama yağma yok! Bakın göreceğiz, Mehmetçik Vakfına vekâleten kurban kesimi için verilen bağış miktarı gelecek yıl, bu yılın miktarından çok daha fazla olacak. Şu kesindir ki, Türk halkı Türk Ordusuna güvendikçe onlar çıldırmaya devam edecektir.
Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 17 Aralık 2009 tarihinde Trabzon’da basın mensuplarına yaptığı konuşmada:
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin öz güveni tamdır. Bundan kimsenin en ufak şüphesi olmasın… Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı planlı ve kendi amaçları ve menfaatleri çerçevesinde haksız şekilde psikolojik harekât yürütenlere diyorum ki, tuttuğunuz yol ve bulunduğunuz yer doğru değildir. Türk milletinin büyük çoğunluğu da ne yaptığınızın farkındadır…” demişti. Bu konuşmadan hemen sonra bu kez Mehmetçik Vakfı’na fırsattan istifade ederek saldırmak, ‘karşı taarruz’un zamanlaması açısından ne kadar dikkat çekiciyse bu saptamaların gerçekliği de o kadar dikkat çekicidir.
Bu gün itibariyle Mehmetçik Vakfı tarafından silâhaltında görev yaparken şehit olan, ölen ya da engelli kalan Mehmetçiklere 26.000 TL. Yardım yapılmaktadır. Bir defada yapılan bu parasal yardımlar ve bağlanan maaşlar ne kadar bağış yapılırsa elbette o kadar yüksek olmaktadır. Bir taraftan da yardım planları yatırım programlarıyla sürekli geliştirilmekte, Yönetim Kuruluna ve kamuoyuna devamlı bilgi verilmekte, dolayısıyla toplusal barış ve sosyal adaletin güçlenmesine katkı sağlanmaktadır.
TSK Mehmetçik Vakfının tarihçesi, bugünü, bütün parasal hareketleriyle mal varlıkları ve gelir getiren iki şirketinin neler yaptığı, Web sitesinden (www.mehmetcik.org.tr) öğrenilebilir. Yetinilmezse engellenmeden ve bekletilmeden Genel Müdür ziyaret edilebilir. Çünkü Vakıf kamunun malıdır ve kamu yararına çalışır.
Cumhur UTKU*
*Mehmetçik Vakfı Yatırım ve İşletmeler eski kurucu Şb.Md.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI