MUSTAFA KEMAL’İN DÜŞÜNCE KOLCUSU MUSTAFA NECATİ’NİN KİTABI NEDEN YAZILDI?

Çabuk devrimci!

Mustafa Necati Bey, bir toplumun oluşma, biçimlenme ve gelişmesindeki süreçte yetkiler almış ve sorumluluk yüklenmiş bir devlet adamıdır. Önce İmar, İskân ve Mübadele Bakanı olarak ülke insanının bayındırlık ve barınma işlerinde, sonra Adalet Bakanlığında hak ve adalet konularında, daha sonra da Milli Eğitim Bakanlığında milletin biçimlenme ve gelişiminde pay sahibi olmuştur. Türkiye’nin kuruluş, kurtuluş ve devrim süreçlerine imzasını atmıştır. Otuz beş yıllık yaşantısında acaba dünyada kimler böyle şeyler yapmış ve yapacaktır?

Devrimin alçak gönüllü karıncası!

Öğretmen, okul yöneticisi, avukat, hukuk müşaviri, yazar, gazeteci ve gür sesli bir hatip… Bunlar onun İstanbul Hukuk Mektebini bitirdikten sonra döndüğü işgal öncesindeki İzmir’de yaptığı işlerdir. Mustafa Necati Bey’in ulusal kuruluş ve ulusal kurtuluşta yaptığı görevlerini sıralayacak olursak hayretlerimiz katlanarak artmaktadır. Müdafaayı Hukukçu ve gerektiğinde Kuzey Ege dağlarında Kuvveyi Milliye Müfreze Komutanı… Kurtuluş savaşının cephe gerisindeki İstiklal Mahkemeleri üyesi ve başkanı… Lozan antlaşmasının kabulünden hemen sonraki uygulamalarda mübadele (yer değiştirme) ve mübadillerle ilgili esasları koyan, ilk Mübadele ve İskân Bakanı… Hilafetin kaldırılmasından sonra mahkemelerin ve yargıçların görevlerini yeniden belirleyen, İslami Hukuk döneminin sona ermesine emek veren, yönergelere uymayan bin avukatı meslekten atan ve Medeni Kanun’un son hazırlıklarını tamamlayan çalışkan bir Adalet Bakanı… Milli Eğitim Bakanlığı süresinde bakanlık örgütünü yeniden düzenleyen, Talim ve Terbiye Kurulu’nu kuran, yeni harf, yeni rakam, yeni ölçü birimleri kanun tasarılarını hazırlayan, planlayan, kanunlaşması ve Millet Mektepleriyle uygulanmasında öncülük eden, kendinden önceki dönemde hazırlanan Tevhidi Tedrisat Kanununu eksiksiz uygulayan devrimci bir devlet adamı… Türk Devrimi önderi Gazi Paşa’nın ona verdiği her çeşit tertiplenme ve yeniden düzenlenme görevini yerine getirmekte duraklamayan, devrimin yorulmayan kolcusu, küllenmeyen ateşi, sönmeyen çoban yıldızı… Çalışkanlığı ve yurtseverliğiyle astlarına, üstlerine ve halka güven veren, mücadeleci bir kişilik...

Eğitim demek, öğretmen demektir.

Cumhuriyet tarihimiz ayrıntılı ve derinliğine incelenmeli ve iyi öğrenilmelidir. Cumhuriyeti kuranlar halkın gücünü, milliyetçiliğin erdemini, kamuculuk ve devletçiliğin vazgeçilmezliğini, laikliğin önemini ve devrimciliğin hızını önemsemişlerdi. Mustafa Necati yeniden düzenleyeceği Milli Eğitim uygulamalarının çağdaş olması için iyice düşünmüş, ayrıntılı incelemiş ve çok çalışmıştır. O, hizmet etmeye yemin etmiş devlet adamıydı. Hedefi iktidar olmak ya da her ne pahasına iktidarını sürdürmek değildi. Biliyordu ki iktidar halkındı, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundu. Fen bilimlerinin ve güzel sanatların ışığı, doğruluğun ve çağdaşlığın yolunu açacaktı. Hedefi, Gazi Paşa’nın hedefiydi. Bütün ülkü, savaşlardan bezmiş, yoksun ve yoksul kalmış bir halkı ulus yapmak, ufkun ötesindeki “çağdaş uygarlığı” yakalamaktı… Maarif Vekili Mustafa Necati Bey biliyordu ki yoksulluk ve haksızlıkla savaş demek, ulusal eğitim demektir ve “Eğitim demek ise öğretmen demektir!” O yıllardaki Köy Mektepleri, Köy Enstitülerinin düşünsel temellerini atmıştır. Onun üç yıllık bakanlığı döneminde mecliste kavgalarla çıkarttırdığı yasa ve yönergeler, 1925'den 1945'e kadar ulusal eğitimde yapılan bütün uygulamaların dayanağı olmuştur.

O tam anlamıyla bir devrim süvarisidir. Yaşamı devrimcilere derslerle doludur. Kuruluş ve kurtuluşun temel taşarlından biri, hatta birkaç kilit taşından biridir. O hem devletin kuruluşunda hem de milletin kurtuluşunda bu büyük olaya cephe gerisinde lojistik destek sağlayan bir savaşçıdır.

Tarihi kurmak!

Devrimciler hiçbir yere sığamazlar! Mustafa Kemal Paşa’da öyle değil miydi? Onlara ancak destan yazılır ve destanlarda yaşarlar! İnkılâp (Devrim) meclisi olan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin tümünün yaşamı, birer romandır. İncelenmeli ve yazılmalıdır. İlk milletvekillerinden olan Mustafa Necati’nin yaşamıysa birçoklarından daha özgün, ilgi çekici ve yol göstericidir. Türk Devrimindeki hızlı ve köklü değişikliklerin örneği olan, kısa ve mücadele içinde geçen bir ömür… 
Cumhur UTKU, 10 Mayıs 2010, Gayrettepe


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI