HUKUK ÇÖZER DİYORLAR. HANGİ HUKUK?

Adalet Bakanlığı'nın Silivri Yerleşkesi Mahkeme salonu, adına Ergenekon dedikleri davaların 1ncisinin 173ncü celsesi. Davanın en uzun tutuklu sanığının yaptığı savunmadan aldığım üç paragrafı kopyaladım yalnızca. Bırakın yandaşı, hiç bir basın yayın organında bulamazsınız bu söylenenleri... İnternette bulun, tamamını okuyun derim.
Selamlarım!
Cumhur UTKU

 
"....Özellikle Samanyolu televizyonu her akşam haberlerin en az yarım saatini bu davaya ayırıyor. O haberleri sunan adamın Fethullah Gülenin akrabası olduğu söyleniyor. Bu dava ile ve buradaki kişilerle ilgili asılsız haberleri verirken yüzündeki şehveti görüyorum. Evet, Şehvet... O yüz ifadesinin başka bir tasviri yok. Adam bulduğu her fırsatta şehvetle sıralıyor iftiraları haber diye. Ya da alçağın biri çıkar, baştan sona yalanlarla dolu bir kitap yazar ve biz mahkûm ediliriz gazete köşelerinde.
Kimse bizim hakkımızı aramaz, hatta kendimiz bile arayamayız. Çünkü o kadar paramız yoktur. Ben parti başkanı veya ünlü bir gazeteci ya da çok ünlü bir cerrah değilim ki benim hakkımı da savunan birileri olsun."

 
***

"...Yaşlı bir babam var, 80 yaşında. Bu zamana kadar babama diyordum ki :'Baba, göreve gitmişim gibi düşün.' Babam yatağa düşmüş, geçen gün bana soruyor telefonda:
'Oğlum Hizbullahçılar bile çıktı, hala bir gelişme yok mu?'
Artık ‘Varsayalım görevdeyim’ demek yetmiyor. Dedim ki:
'Ben Hizbullahçı, katil, tecavüzcü veya pkk’lı değilim ki, beni niye bıraksınlar baba?"

 
***

 
"...Hizbullahçıyı serbest bırakırken, beni burada yıllarca tutmalı ve onu rahatsız eden bir vicdan, zorlayan bir hukuk olmamalı. Yargı ancak böyle ileri demokrasiye uyum sağlayabilir. Darbe yapacak koca bir örgütten sadece 8 - 10 kişi burada yıllarca tutuklu kalmalı ama kimsenin vicdanını rahatsız etmemeli. Böyle olmalı yeni devletin adaleti... Vicdandan, hukuktan ve insanlıktan bağımsız...
'Hukuk çözer ' safsatasının bizi getirdiği noktadır bu. İşte hukukun çözdüğü bu kadardır.
Çünkü bu hukuk, engizisyon hukukudur, o hale getirilmiştir. Kadızadeliler hukuku yavaş yavaş bütün ülkeyi ele geçirmektedir.
Aydınlar korkak, halk sinmiş, hukukçular gerici olmalıdır ki, ileri demokrasi gelebilsin.
Türkiye'yi yıkanlara, Türkiye’ye sövenlere cevap veremeyen Türk aydını, ancak kuru-yaş edebiyatı yapacak kadar cesurdur.
Ülke bizzat onu yönetenlerce yıkılmaya, dönüştürülmeye çalışılmakta, bu homofobicus toplumu da korku içinde titreyerek bunu izlemektedir. İşte bu davanın yarattığı sonuç budur.
Tahliye talep etmiyorum.
Bu ülkenin namuslu aydınlarından, en azından Hizbullahçılar, katiller, banka hortumcuları kadar cesur olmalarını talep ediyorum.
Sizden de vicdan, hukuk ve insanlık talep ediyorum.
Teşekkür ederim."

 
Silivri Esiri Em. Astsb. Oktay YILDIRIM





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI