İKİ YERDEN TEK KALEMDE İSTEĞİMDİR.
Sayın mahkeme heyeti!
Bu işi uzattınız. Bir tutukluyor bir salıveriyor ve Türk Ordusunun subaylarıyla dalga geçer gibi oynuyorsunuz. Onların size yalvaracak, yakaracak kişiler olduğunu mu sanıyorsunuz? Yalvarmayacaklardır, bilin artık!
Onları bu gün bir kez daha tutukladınız. Tutuklama gerekçeniz kaçma olasılıklarının olduğu ve döşeme altından çıkan çuvalların varlığı imiş… Hiç kaçacak insan mahkeme salonuna kendiliğinden, düğüne gider gibi beyaz gömleği, kırmızı kravatını takarak gelir mi? Hiç kendilerinin imzası olmayan, kendileri üzerinden çıkmayan bilmem ne odasının döşemelerinin altındaki kırtasiye nedeniyle insanlar tutuklanabilir mi? Hangi darbenin ve hangi diktatörün hukukunda bu vardır, vardı?
Kimin ve neyin intikamını almaktasınız?
Siz Harbiye marşını hiç içinizden mırıldandınız mı? Siz hiç eşiniz, babanız bu kadar yıl vatana hizmet ettiğini zannedip onunla gurur duyarken birdenbire onun vatan hainliğiyle suçlanan bir mahkemede arkasında durup ağladınız mı? Sizin vicdanınız var mı, vicdanınız? Sizin vicdanınızı kurtlar yesin!
Muvazzafı ve emeklisiyle Atatürk ordusuna mensup 163 komutanı tekrar Silivri’de esir almanın açık anlamı, “başlatılan savaş”ın sürmekte olduğudur. Bu esir alınanlar zaten savaş için yetiştirilmişlerdir. Sizin onlardan korkmanıza gerek yoktur, kuvvayı milliye ruhuyla savaşa hazırlananlar kendi halkından olanlara bir şey yapmazlar. Askerler, kendi halkından olanlar kendilerinin arkasında olmasa bile onlardan intikam almayı düşünemezler. Sizler ağababalarınızın emirlerini pişmanlık duymadan, bir an önce yerine getirin… Emir aldıklarınızın intikamlarını bir an önce alın, olmayan vicdanınızı boşuna aramayın, aratmayın ve zaman geçirmeyin…
Gereğini yapın artık!
Sayın TESUD (Türkiye Emekli Subaylar Derneği) üyesi silah arkadaşlarım!
Sizlerin tutuklu arkadaşlarımız hakkında ne düşündüğünüzü çok merak ediyorum. O TESUD’u da neden kurduğunuza ve ona neden üye olduğunuza da şaşırıyorum. Tutuklu silah arkadaşlarımızın haksızlığa uğramaları hakkında ses çıkartmadığınız için, onların hiç üzülmediklerini ve olaya aldırış etmediklerini de biliyorum.
Sabaha karşı hastaneye mi, bir başka hapishaneye mi ne götürülürken jandarma minibüslerinde gördüm onları. Gurur içindeydiler ve gene gözleri “Her şey vatan için!” diye haykırıyordu… Onlarla arkadaş olduğum için mutluluk duydum ve orada, o minibüsün içinde olmadığım için çok üzüldüm…
Birçok silah arkadaşımla buluşup koklaşacağım Nisan ayındaki Selimiye kışlasındaki kuru fasulye gününe de, tekne gezisine de, geceye de gelmiyorum. Biz bu yaşta kendi keyfimizi mi düşüneceğiz, hala eskiye özlem mi yaşayacağız? Torunlarımızın geleceğini korumak için bir şeyler yapmayacak mıyız?
Artık bıçak kemiğe dayandı... Sustukça gerçekten sıra bize geliyor... Biz pasif davranışa girersek, gariban millet ne yapsın? İş hala başa düşmedi mi? Genelkurmayın hareketsiz kalması doğaldır. Çünkü o kurumun her el kaldırışı artık hem antidemokratik hem de antikemalist olarak algılatılmaktadır... Bizim bu saatten sonra toplanacağımız yer Selimiye değil, Silivri nizamiyesi önüdür. Orada eşlerimizle birlikte "Bizi de tutuklayın, biz de darbeciyiz!" diyerek bağırmalıyız, bir şeyler yapmalıyız...
TESUD ve ADD Şubeleri büyük şehirlerde birlikte hareket ederek Ordu Evleri önünde mutlaka toplanmalı, orduya sahip çıkmak için millete örnek olmalı ve haksızlıklara isyan etmelidirler. TESUD Şb. Başkanı silah arkadaşlarımız, zaman yok ve görev sizde... Bu işi kotarmak gerçekten bu yaşlarda zor bir iştir ama zaruridir! Zarureti arayın ve bulun…
Gereğini yapın artık!
Saygıyla selamlıyorum.
Cumhur UTKU
Ankara/ 12 Şubat 2011
BU BİR İNTİKAMDIR, ŞEYH SAİTLERİN, MOLLA SAİTLERİN, ANZAVURLARIN, 150 LİKLERİN, İTİLAFCILARIN, SEVRİ GERÇEKLEŞTİREMEYENLERİN, KUBİLAY'I KESENLERİN, İZMİR'DEN DENİZE DÖKÜLENLERİN İÇİMİZDE BIRAKTIKLARININ İNTİKAMLARIDIR...
YanıtlaSilCUMHURİYETİ YIKANA KADAR KİNLERİ BİTMEYECEKTİR...ÖNCE ORDU, SONRA MUHALİF GÜÇLER, ARTIK GERİ DÖNÜLMEZ YOLDALAR...YA ONLAR KAZANACAK, YA DA BİZLER...
AMA HALA UYANAMAYANLAR VAR...
SAYGILAR,
MERAL GÜVENTÜRK
ÖGRETMEN