SANDIK DEMOKRASİSİ

Parlementer düzende vatandaşları, seçtikleri kişiler temsil eder.
Her halde demokrasi dedikleri de böyle bir şeydir...
Oysa bizim memlekette bu gün yalnızca sandığa gidip oy vermek demokrasi sayılmıştır. Kim kimi temsil etmektedir, temsilde eşitlik ve adalet var mıdır sorularının önemi yoktur.
Buna eskiler (1950 öncesi siyasiler) SANDIK DEMOKRASİSİ derlerdi.
Üstüne üstlük sözde şeffaf sandıklara her seferinde sahtekarlık, feodalite ve parti diktası karışmaktadır.
Balık hafızamızla geçmişe bir an baksak görürüz ki, her askeri müdahale bu çarpık demokrasiyi düzeltmek için yapılmış ya da düzeltileceği vadedilmiş ve kitleler umutlandırılmıştır.
12 Haziran 2011 günü yapılacak genel seçimlerinde de değişen hiç bir şey olmayacak ve sonuç gene bir önceki seçime benzeyecektir.
Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkiye'de hiçbir vatandaş kendi seçtiği temsilcisini parlementoya gönderememektedir.
Muktedirler bize seçim dayatıyor, bizim vergilerimizle bürolarını, minübüslerini süsleyerek bangır bangır şarkı söyleyip tanıtımları için harcama yapıyorlar. Biz muktedir olması gerekip olmayan / olamayanlar da oyumuzu kullandığımızda demokrat olduğumuzu sanıyoruz.
"Sandık demokrasisi" bu gün sürmekte ve yarın sürecek gibi gözükmektedir...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI