HER YERDE GÜNLER GEÇMEKTE ..

Bu gün 65 yaşını geçkin bir arkadaşımla uzunca sohbet ederken ona çaktırmadan şunları düşündüm:
65 yaşını geçenler -kadınlar, erkekler- neler yapabilirler ve neler yapamazlar? Uzun bir yazı konusu bu... Bence espriler, seksi düşünceler vs. bir tarafa, düşünülmeye değer.
Önce örneğin, hukuki olarak bir şirket bile kuramazlar. Belediye otobüsü gibi şeylere ya bedava ya da ucuzca binebilirler. Kravat takıp takım elbise giydiklerinde otobüstekilerin tümünü rahatsız ederler ve bir çok kişi kalkıp onların asık suratlarıyla yolculuk yapmak istemediklerinden kendi yerlerini verir ve onlarsa bunu saygıya yorarlar.
Uzun yürüyüşlere ve uzun konuşmalara gelemezler, yoruluverir, erkenden bayrağı yanındakine verirler...
Uzun münakaşalara da gelemezler. Hemen haklısın be yahu derler... 
Uzun uzun hapis damlarında yatamazlar. Haksızlıklarda hemen ağlar, bir an önce karılarının gardiyan olduğu evlerine dönmek isterler. 
Bu tür yazılarda neler yapılır neler yapılmaz soruları sorulduktan sonra yazının gidişi yazarın isteğine göre düzenlenir, bilirim ki gerçeğe göre değil... 
65 yaşını geçkin erkekler ve kadınlar eskisinden daha çok yaşamak isterler.
Yaşayamadıklarını yaşamak, göremediklerini görmek, duyamadıklarını duymak isterler. İşte bunun için de içlerinde en tehlikelileri, hırs küpü siyaset ve sanat erbabı olanlardır. Çocukları ile ilgili endişelerini bırakıp torunlarıyla ilgili sevgilerine dönerler. Torunlarını da hayatı sevdikleri için severler... 
Sigarayı bırakırlar çünkü haddinden fazla öksürmeye başlarlar. Bir de kanserden korkmaya başlarlar... Rakıyı bırakıp içkide şaraba dönerler... 
Seksi bırakır, sevgiye yönelirler...
Sık sık bel, omuz ve siyatik ağrıları tutmaya başladığı için bunu eskiden sporcu olduklarına yorarlar. 
Gezmek isterler, görmek isterler ve uçmak isterler...
Konu uzundur ve tıp bilimiyle psikoloji biliminin işidir.
Bu konuyu 65 yaşını geçmemişler bilemez, geçmiş olanlar da bilmek istemezler.
Konu hakkında yorum yapmaksa, gençler yaşamadıklarından, yaşlılar yaşadıklarından zor iştir.
Güzel ihtiyarlar, yaşamaya devam edenler, hayat dolu olanlardır. Onların geçmişleri incelemeye değer...
Sevgiyle!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI