KARAR VERDİĞİNİZDE HABER VERİN

Yazan: -
Börtü böceğe, çiçeğe ve fotoğrafa daldırıp memleketi unuttuğumu sananlara bir çift sözüm var.Facebook sayfalarında savaşılmaz. Memleket için savaş ya siyasi partilerle siyasal düzlemde ya da arkadaşlarla birlikte ve asgari müştereklerde cephede olur. Ben ikisini de bırakmadım.

Muhalefet partilerinin yöneticileri kitleleri ayağa kaldırmaktan korkuyorlar. Kendilerinin de inanmadığı bir sözde demokrasiye inanmış gözüküyorlar. Kendilerince ve halkın yarısından azına ancak ulaşabilen gazete ve televizyonlarında tatmin oluyor, varsa meclis grup toplantılarında konuşuyor, körlerle sağırlar, birbirlerini ağırlıyorlar..

Silahlarını kışlada bırakıp sivillerini çekip alışverişe çıkmış üç yiğidi dün Yüksekova çarşısında kalleşçe öldürenler kimlerdir? HDP, PKK, PYD.. her ne boksa bunların başı kimdir? Bunların başının kim olduğu bilindiği halde neden kararlılık gösterilmez? Neden devleti devlete yakışan gibi, askeri askere yaraşan gibi yönetmez bu egemenler? Sekreterya'yı dillendirenlerin dilleri neden kopartılamaz?

Kimden korktukları da neyi kaybetmekten çekindikleri de bellidir. Açılım kapanmıştır ama bu bizden zannettiğimiz zavallılar hala uykudadırlar. Kimler nasıl, neden ve nerede uyutmaktadır bunları? Halk bu soruların yanıtlarını bilmektedir.Güneydoğu Anadolu'da, Kuzey Irak ve Suriye'de hakimiyet Emperyalist ABD'nin maşalarının elindeyken, Türkiye ne idüğü belirsiz, zavallı kişilerce güdülenmek zorunda bırakılmıştır.

Ülkenin muhalefetinden, iktidarına, öğretmeninden öğrencisine, işçisinden patronuna, bütün herkes, hırsızlığı, kişisel ve sosyal hastalıkları kanıtlanmış birinin Cumhurbaşkanlığına sessiz kalmaktadır. Muhalefet partilerinin irili ufaklı her biri, güncel olaylardan medet ummakta, memleketin geleceği konusunda bir türlü isyan edememekte, büyük resmi saklayan, göstermeyen hükumet erkanına yardımcı olmaktadır... Ülke sahipsiz kalmıştır...

Burada, bu facebook sosyal paylaşım sayfasında mücadele etsem kime ne yazacaktır ki? Siyasi mücadele eylem demektir. Mücadele demokratik olmaz. Mücadele edeceklerimiz demokrat değiller ki... Ve demokrasi dediğiniz nedir ki? Mücadele, kitlenin ayağa kalkmasıyla olur. Kaldırabildi mi Ekmeleddin efendi hazretleri kitleyi ayağa?

O halde? O halde, ben gene şiir, müzik, resim ve denizlerdeyim. Deniz'lerle beraberim, tatilde değilim. Karar verdiğinizde haber verin geleyim...

Cumhur UTKU

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

Yazan: -
Resim
Türk Ordusunun bozulmasına neden olan 15 Temmuz 2016 günü o utanılası olayları bizlere yaşatanlar hala siyasal hayatta ve devlet yönetimindedirler.  Bir askeri birlikte meydana gelen iyi veya kötü olayların tümünün tek sorumlusu o birliğin komutanıdır. O uğursuz zamanın sorumlusu olmalarına karşın, neden hala yedi yıldır RTE’nın yanında yetkili ve etkilidirler? 12 Eylül 2010'da tek adam rejimine uygun anayasa değişikliği referandumunu yaptılar ve kazandılar. Yetmedi, bir sahte kalkışma sonucu 15 Temmuz 2016'dan sonra bütün devleti ele geçirdiler ve Parti Devletini kurdular. Şimdi güvenliğimiz ve ekonomimiz, büyük meclisin değil, RTE’nin güvendiği kişilerin elinde. BAŞTAN AŞAĞI YALANDI Unutulur mu? Ölenler ölmüş, şaşkın manşetler atılmış, çöp arabaları kışla nizamiyelerini tıkamış, hainler mezarlığı kazılmış, talimatlı imamlar gece vakti sinir bozucu selalar okumuş, okumayanlar cezalandırılmış, gece mitingleri düzenlenmiş, anıtlar dikilmiş, bombalanmış mecliste yıkıntı müzesi aç
Read more »

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

Yazan: -
Resim
NEYDİ? Laikliğin kilit taşı olduğunu ve irticanın bin yıl süreceğini unutmuştuk. Balık belleğimiz neleri unutmadı ki? 28 Şubat 1997 günkü Milli Güvenlik Kurulu’nun kararlarından önce Gnkur. Bşk.lığı tarafından Cumhurbaşkanına sunulan brifingi, MİT Müsteşarlığınca sunulan raporları unuttuk.  İlk Öğretimdeki sekiz yıllık kesintisiz eğitimi kimlerin istemediğini, REFAHYOL Hükümetinin daha doğuştan  sakat olduğunu, bu hükümetin göreve başladığı gün devlet geleneklerini ve kişilerin yaşam tarzlarını değiştirmeyi hedeflediğini, milletvekillerinin gidip PKK ile kendi bildiklerince konuştuklarını, Aczimendi rezaletini, rezaletin kaynağının değiştirmek istenmesini, Bankasya’nın açılış fotoğraflarını, kasti türban gerginliğini, çeşitli il ve ilçelerdeki Refah Partili belediye başkanlarının laikliği hedef alan, şeriatı öven nutuklarını, Rafsancani’nin ziyaretini, Libya’daki çadırı, başbakanlık konutunda şeyhlerin, müritlerin, dervişlerin ağırlanmasını unuttuk. Çillerin mal varlığının aklanmasını,
Read more »

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI

Yazan: -
Resim
Devletin temel niteliklerinden olan sosyal devlet anlayışı, herkesin adaletli ve özgürce yaşayarak bir iş sahibi olması ve alın terinin karşılığını alması esasına dayanır.   Vatandaşın işini koruyan, emeğini kollayan, her çeşit sermaye gücünün toplumun kurumsal yapılarını ele geçirmesini engelleyen devlet, sosyal devlettir. Sosyal devlet kavramı , İslamcı ve Türkçü yönetimlerin iş başında olduğu son 25 yılda başka bir niteliğe evrilmiştir. Bu yönetimler sosyal devlet anlayışını sosyal yardıma çevirmişler, devlet bütçesinden ve kamu parasından sadaka dağıtıp işsiz, güçsüzleri yüreklendirerek onların oylarını almışlardır. İslam dinine ait olan sadaka kültürünü rüşvet dağıtma şekline dönüştürmüşlerdir. Sözde sosyal yardımlarla oy toplamanın en büyük zararı, insanların sadakayı ve kayırmayı hak zannetme alışkanlığı olmuştur. Bu kültürel değişim son 15 yıldır yerel yönetimlere de bulaşmış, belediyeyi ele geçirmek isteyen yerel siyasal parti yöneticileri, seçimden önce büyük gürültüler,
Read more »