HÜNKAR CAMİLERİ

Memleketin birinde camileri ahır yapanların torunları yaşarmış, bir de iki ayyaşın eski askerleri... O iki ayyaştan biri de asker kaçağıymış ama eskimiş askerlerin bundan haberi bile yokmuş...

İşte o torunların yaşadığı bu memlekettin en büyük kenti olan İstanbul'un, en görkemli yeri olan Çamlıca tepesine memleketin Hünkarı milyon dolarlık öyle bir cami kondurmuş ki, altı minaresi de kentin her yerinden görünüyormuş. 

Kimsenin sesi çıkmamış. Bazıları alkışlamış. 

Bakmışlar ki alkışlayanlar var, Hünkarım demişler şu Taksim meydanı öksüz kalmasın, oraya da bir cami yakışır. Hünkar zaten Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı Rumeli Hisarı içine cami yaptıran Hünkar. Elbette demiş, Taksim meydanına öyle bir cami yapıla ki, yanındaki tarihi kilisenin kıskançlıktan cam vitrayları dökülsün. 

Cami bitmek üzereymiş, bizim yerli ve milli Hünkarımız var deyyu alkışlayanlar da çoğalmış.

Gene Saraydakiler bir gün demişler ki, Hünkarımız Bodrum hepten gavur oldu ne yapalım? Oranın limanda bir camisi vardı ama ne o öyle hap kadardı hatırladığım kadarıyla. Üstelik etrafı meyhane dolu Hünkarım demişler, isterseniz yıkalım. Durun, cami yıkılır mı bre zındıklar demiş. Yapın oranın en yüksek tepesine de bir cami, şöyle Yunan adalarından da gözüksün. Belki onları da ortodoksluktan kurtarırız. 

Böylece Bodrum'a da cami yapılmaya başlayınca, bütün millet (millet hep akepeli oldu ya) daha bir candan alkışlamaya başlamış.

Ben mi? Ben balkonumda ağlıyorum. 

Bizim eski askerlerle eski Kemalistler mi? Onların artık bir balkonları bile yok ki ağlasınlar.

Saygıyla.

CU (15 Aralık 2020, saat 19.26)

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI