YILBAŞI

Yılbaşı deyince bizim yaşlardakiler hep geçmişi anımsarlar. Örneğin ben portakalı ilk kez bir yılbaşı gecesi görmüş ve yemiştim. Babam şehirden alıp getirmişti. Sonra büyüdüğümde, muz meyvesiyle bir yılbaşı akşam yemeğinde Harbiye’de tanıştım. Aynı gece Yaşar Özel’i dinledikten sonra herkesin Türk Sanat Müziği müptelası olduğunu unutmam.


İnsanlar birbirlerine yılbaşı kartları atardı. Her yılbaşı tonlarca yılbaşı kartı yazar, büyüklerimden gelen karşı tebriklerle gururlanır, arkadaşlarımı kartlarıma verdikleri karşılıklara göre değerlendirmeye kalkardım.


Bir keresinde çarşı iznine çıkan bir askerime, al bu elli lirayı, al bu zarfları PTT’ye at demiştim. Bir ay geçtiği halde benim tebriklerin hiçbirine yanıt gelmediydi. İki ay geçtikten sonra da PTT’den telefon ettiler, bizim bahçede poşet içinde elli kadar tebrik zarfınız var diye…  O asker akşamüstü döndüğünde, komutanım bu da paranızın üstü dediğinde, kalsın benden bir çay iç demiştim bir de. Zarfları PTT’nin bahçesine atmış, pul parasıyla da kendine çarşıda ziyafet çekmişti. Çok zaman geçtiği için elleşmedim, hatta ulan helal olsun be demiştim kendi kendime. Ben de olsam belki aynı şeyi yapardım. Arada bir göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırdığından ziyafetin zenginliğini daha iyi anlamıştım.


Bu olay bana iki hatta üç ders verdi. Birincisi, teskeresi yakın bir askere inisiyatifini kullandırmamayı, ikincisi özel işini bir daha astlarına yaptırmamayı, üçüncüsü de babanın oğluna bile güvenmemeyi…

O yılbaşından sonra kendi zarflarımı hep kendim PTT’ye verdim. Çeyreği kadarına yanıt geldiğinde koltuklarım kabarırdı.


Zaman, hızla geldi (deldi) geçti. Ne kadar çok şey değişti ne çok şeylere hayret etti bizim kuşak!

Köyde ilk okul beşinci sınıfa kadar gaz lambasıyla ders çalışırken yaş yetmiş beşe geldiğinde basıyorsun Google’a biliveriyorsun her şeyi, ne güzel. Artık Messenger ve de whatsapp var. E posta bile tarih oldu. Değerli değersiz herkese yalnızca iki cümle “yeni yılınızı kutlarım” demek yetiyor bile. Üstelik bu sosyal medyadan yanıt verenler daha çok oluyor ve keyifleniyor insan.


2022 yılı siz değerlilerime ve memlekete uğur getirsin.

CU



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI