BÜYÜK ACI SONRASI NE YAPMALI?

 

Arap yarımadası ve Asya kıtasından aniden gelen yer kabuğu baskıları, yıllardır Anadolu coğrafyasındaki depremleri tetiklemektedir. Ayrıca bu coğrafyalardan salınımlı gelen göçler ve toplumsal baskılar da Anadolu insanını etkilemektedir. Bunlar bilimsel gerçeklerdir.

6 Şubat 2023 günü biri sabaha karşı diğeri öğlen saatlerindeki iki deprem Anadolu’nun dörtte birini yıktı. Şimdi biz hala ölülerimizi gömmeye, dirilerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. 

Bağrımıza taş basıp kısa ve hızlı çözümler üretmek zorundayız. Artık göz göre göre yapılan yanlışları söylemenin ve devamlı lanetlemenin bir yararı yok. O yanlışlar, o yalanlar bu iletişim çağında çoktan kayda geçti. Başımıza gelen kötülüklerin yinelenmemesi için kitlesel önlemler almak zorundayız. Bu büyük yıkımdan sonra -hükümetin değil- devletin her kademesinde yeniden düzenlenmeye gereksinimi vardır.

YENİ BİR DEVLET BULMALIYIZ

20 yıldır yol ve gökdelen yapmaktan başka işe yaramayan bir rejim, üç yıl süren bir salgın hastalık ve şimdi de on binlerce ölü, milyonlarca vurgun yemiş küskün insan bırakan bir deprem… Türkiye’nin derhal yeniden kurulması gerekmektedir. Topyekûn bir savaşa girmişten daha beter durumdayız. Coğrafyamıza, önümüzdeki yüz yıla ve çağdaşlığa uygun, ulus olma özelliğimizi kaybetmeden, bölünmekten korkmadan, kamusal yetkilerinin çoğunu yerel yönetimlere devretmiş, küçük ama kimsenin vesayetine girmeyecek bir devlet bulmalıyız.

Kentleşme durdurulmalı, yapı denetimleri kamunun beceriksiz ve yetisiz bürokrasisine değil yerel mimar, mühendis ve şehircilik örgütlerinin özdenetimine bırakılmalıdır. Anakentlerde yaşayan kişi sayısının azaltılması için gerekli önlemler alınırken, akılsızca dikilen bütün gökdelenler yıkılmalı, sanayi tesislerinin, finans merkezlerinin Anadolu içlerine taşınması sağlanmalıdır. 

Durdurulan ulusal eğitim bütün yurtta hemen, deprem bölgesindeki ilk öğretim ise iki ay içinde başlamalıdır. Her alanda bir an önce normale dönmek, yaraları sarmayı hızlandıracaktır.

SEÇİMLER MUTLAKA YAPILMALI

Hiçbir gözdağına ve hiçbir kabadayılığa aldırmadan, Haziran 2023'de genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri mutlaka yapılmalıdır. Seçim sonrası alınacak önlemlerle bozulan ulusal güç unsurları ve devletin çarkı dengesine oturtulmalıdır. Uzun süren liyakatsizlik, beceriksizlik, bilgisizlik ve bölünmüşlüğün zarara uğrattığı ekonomi, eğitim, sağlık hizmetleri, güvenlik ve diğer bütün siyasal mekanizmalar hızla çağdaş hale getirilmelidir. Bunlar yapılırken sosyal karışıklığa, yağmalama ve gasplara meydan verilmemeli, eşitlik ve kardeşlik ilkesi gözetilmelidir.

Hesap sorulmadığı sürece yurt toprağı devamlı kanayacaktır. Acılarımız devletin el değiştirip yeniden yapılandırılmasıyla dinebilir. Geçmiş devrin suçluları bellidir. Mahkeme öbür dünyada değil, en çok yıkılan Elbistan'da kurulmalıdır. Küresel baskılarla değil Atatürk ışığında, özgür istemimizle hesap sormalıyız.

Gelecek depremlerde dört büyük kentimizden biri çökerse Türkiye çöker. Önlemler acildir. Yazgımız olmayan bu son deprem, ulusumuzun köprüden önceki son çıkışı, son şansıdır. Bu şansı geleceğin sağlıklı yapılanmasında ve güzelleştirilmesinde kullanamazsak, acı çekerek ölen on binlerce yurttaşımızın günahı devamlı omuzlarımızda kalacaktır.

Önümüzdeki yakın dönemde ortaklaşa vereceğimiz kurtuluş savaşının sonunda bizleri yeni bir ulusal devrim beklemektedir.  



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI