HAYDARPAŞA!

Bizim çağımızdaki her Anadolu insanı gibi ben de İstanbul'u ilkin on bir yaşımda Haydarpaşa garının merdivenlerinden görmüştüm. Babam benimle birlikte köyden yedi sekiz çocuğu yatılı okul sınavlarına getirmişti...
Dizi dizi raylara,onca trenin ta uzaklardan gelip tamponladığı duvarlara, özenle döşenmiş yerlerdeki beyaz mermerlere ve sonra iç süslemelerine kafam havada bakarken, sütuna küt alnım çarpmıştı.
Babamdan arkadaşlarımın içinde iyi bir azar işitmiştim.


Şimdi buraları satıyorlar.

Tarihi, bir kentin tarihini satmak bu kadar ucuz olur mu? Üstelik buna benim insanlarımın dışında kimse üzülmez, kimse vahlanmaz mı?

Bu günlerde bizim kuşak hep hayretler içindeyiz zaten...

Önce yaktılar.

Sonra trenleri geçici sokmadılar gara. Şimdi de hızlı tren boyamacılığı ile trenlerin gara gelişini temelli kaldırıyorlar.

Alıştırıyorlar...

Fettah Taminceler ihaleye girmeğe hazırlanıyor.

Birazdan büfeler kalkacak.

Şehir hatları o güzelim iskeleye uğramayacak.

Yarın ya da öbür gün martılar çekip gidecek...

Gidip bir bakın o çok beğendiğiniz Avrupa'nın kentlerindeki tren garlarını nasıl koruyor ve nasıl hala çalıştırıyor medeniler...

Yuh olsun İstanbul, yuh olsun hepimize!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI