KARTALKAYA VE DİĞERLERİ


"Kartalkaya"
benzeri bir "Kartepe" var köyümüzün tepesinde. Bilet parası yüksek fiyatlı, Arap turistlerin bayıldığı teleferiği de var beş yıldır. Umarız telleri sağlamdır.

Keltepe bizim çocukluğumuzun dağıydı. İzmit, Büyük Derbent İlk Okuldayken, öğretmenlerimizle beraber dağdan defne dalları toplar, eşeklere yükler, köye indirir, bayram öncesi okulu süslerdik. Yıllar sonra öğretmenlerimiz ölüp köyü imamlar teslim aldığında, Keltepe'ye Kartalkaya'da 79 kişinin yandığı otelin benzerini, hatta daha da büyüğünü yaptılar. Yolunu asfaltladılar. Varsıllar kayak yapmak için kolayca gelmeye, yoksullar yol boyunca sucuk ekmek satmaya başlayınca, Vali adını değiştirdi Keltepe'nin, daha çok insan gelsin diye Kartepe dedi.

Sonra Ilgaz var, Anadolu’nun en yüce bir dağı. Sarıkamış'ta Çamurlu Dağ, Cıbıltepe, Küçük Süphan var, Bursa'da Uludağ, Dutyeli var, Kayseri'de Erciyes, Isparta’da Davras, Erzurum'da Palandöken, Ankara'da ufacık pistiyle Elmadağ… Hepsinde de devlet desteğiyle binlerce liraya yapılmış telesiyejler, teleskiler var. Bütün pistlerdeki kayak öğretmenleri asker kökenliydi bir zamanlar. Yalnız kayak öğretmenleri etkili değildi, Uludağ dahil, Kartepe hariç, Türkiye’nin kayak merkezlerini önce askerler keşfetmiş, işletmiş ve daha sonra ilgili bakanlıklara devretmişlerdir. Gençlik ve Spor Bakanlığının Kayak Federasyonu başta olmak üzere diğer spor federasyonlarının tarihçesine baktığımızda federasyonların çoğunun askerler tarafından oluşturulduğunu görürüz. Askerlere kökten düşman olanlar bu gerçeği görmezler.

Avrupa, Balkanlar ve Baltık ülkelerindeki kayak merkezlerine gidenler, kış tatillerini bizim kayak merkezlerinden daha ucuza getirdiklerini söylerler hep. Yol parası hariç, yabancı kayak merkezleri neden ucuzdur? Orta Asya’da, Japonya’da, Rusya Federasyonu’nda hatta Abhazya’daki kayak merkezleri, yetkililerce incelenmeli ve artık bizim merkezler oralardakilerden daha çağdaş merkezler haline getirilmelidir. İstanbul’dan İzmir’i dört saatlik yolla birleştirip, Hitler rejimindeki gibi yol ve köprülere ağırlık verip kentlerimizi kalabalıklaştıranlar, Bolu ile Kartalkaya arasındaki yolu yapmamışlardır. Üstelik milleti Tek Adam yönetim biçimine inandırırken, eşgüdüm ve işbirliğinde çabukluk sağlayacağız diyenler, Orman, Turizm ve Şehircilik Bakanlıklarıyla birlikteliği sağlayamamışlar, kayak merkezine bir yangın söndürme istasyonu yapmamışlardır.

Kadını erkeği, insanoğlu kaymayı sever. Uludağ ve Erciyeş’te kafası paketli, kayak pantolonu üstüne manto giymiş hanımları bile görürsünüz kayarken. Kaymanın dini kitabı, kılığı kıyafeti yoktur. Biz çocukken, tahta kayaklar, telden yapılmış bağlamalar, meşinden kayak botları vardı. Günümüzde bütün donatım ve giysiler kusursuz malzemelerden yapılma.

Sarıkamış’ın toz karında kaymanın tadını vermese bile her kış kayak donanımlarını alır, bu merkezlerin birinde kayardık bu yaşımıza kadar. Bir bu yıl kayamadık. Artık bir yerimizi kırarız diye korkuyoruz, yetmiş sekiz olduk. Kartalkaya’daki faciadan sonra da kaymak içimizden gelmiyor. Bizim kuşak artık kaymayacağız. Bizden sonraki kuşaklar 100 yaşına kadar memleketin bütün dağlarında güvenli ve mutlu bir şekilde kaysın isteriz.

Kayak merkezleri elbette Türk turizminin önemli yerleri. Kış ve yaz turizm yerlerindeki denetimler olmazsa facialar devam eder ve Araplar hariç yabancı ve yerli turistler oralara zor gelir. Bütün kayak merkezleri, onların liftleri, baskıları ve konaklama yerleri, güvenlik, spor eğitimi, sağlık, doğal afet ve mali yönden periyodik olarak denetlenmelidir. Bu denetimler çok kolay ve çok ucuza yapılabilir. Ama denetlenmeyen konaklama yerleri şirketleri, yatak odalarına bir ikaz düdüğü koymayı çok görürler.

Bu düzen, kapitalizm değildir. Son çeyrek yüzyıldır Türkiye’ye musallat olan bu düzen, denetimsizlikten yararlanarak köyün tavuklarını kapıp kaçan çakalların daha fazlasını isteme düzensizliğidir.

Bir önerimiz var: Bütün kayak merkezleri ister istemez giderek hem kayak hem eğlenceyi bir arada yaşar oldular. Hele Ankara'ya yakın olması dolayısıyla Bolu Kartalkaya daha da eğlence yeri oldu. Kartalkaya, yananların anısına turizm sektöründen alınıp, Gençlik ve Spor Bakanlığına verilmeli ve orası sadece "Kış Sporları Eğitim Merkezi" yapılmalıdır.

 Eski Dağ, Kış Eğt. Tb.K.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

TÜRK ORDUSU İÇİN ÇALIŞTAY

KIRK DÖRT YIL SONRA 12 EYLÜL DEĞERLENDİRMESİ