PARA TOPLAMAK ÜZERİNE

                                             
Büyüklerimiz(!) konuştukça neler neler geliyor aklımıza değil mi? 
(Tanımlar TDK'dan, fıkra bir dostumdan)



Kampanya:
Politika, ekonomi, kültür vb. alanlarda belirli bir süredeki etkinlik dönemi.
Tüketiciyi özendirmek için belli sürelerde düzenlenen indirimli veya taksitli satış.
Bağışlamak (İane, Hibe etmek):
Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek.
Yardım etmek:
Kendi gücünü, imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanmak.
Sadaka:
Dilenciye verilen para.
Yardım amacıyla karşılıksız verilen şey.
Fitre:
Ramazan ayı içinde verilen, miktarı belirli sadaka, fıtır sadakası.
Zekat:
Zenginlerin sahip olduğu mal ve paranın kırkta birinin dağıtılmasını öngören, İslam'ın beş şartından biri.
Adak:
Bir dilek yerine geldiğinde, önceden söz verildiği biçime uygun olarak yapılan ibadet türü.
Haraç:
Bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para.
Osmanlıda Müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü oldukları vergi.
Gasp:
Bir malı sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma.
Ceza:
Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.
Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım.

ADALET ÜZERİNE:
İhtiyar bir adam ekmek çalmaktan tutuklanıp mahkemeye sevk edilmiş. Yaşlı adam suçunu kabul edip hatasını şöyle açıklamış:
"Çok acıkmıştım neredeyse açlıktan ölecektim."
Hakim:
"Sen hırsızlık yaptığını biliyorsun ve ben senin on dolar tazminat ödemene hükmediyorum. Bu parayı ödeyemeyeceğini bildiğim için senin yerine ben ödeyeceğim."
Duruşma salonunda herkes susmuş, hâkim cebinden on dolar çıkarmış ve ihtiyar adamın tazminatı olarak hazineye götürülmesini istemiş. Ardından salondakilere hitaben:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

TÜRK ORDUSU İÇİN ÇALIŞTAY

KIRK DÖRT YIL SONRA 12 EYLÜL DEĞERLENDİRMESİ