YES BE KIPRIS

Magosa'nın Maraş bölgesi Vakıf malıymış. Hangi Vakıf? Vakıf mallarının o devletin hazine malı olduğunu hangi uluslararası hukuk kabul ediyor? Osmanlı o toprakları İngilizlere, onlar da Rumlara verdiyse nasıl hak iddia edebiliriz? Kaldı ki 50 yıl önce Maraş kimlerin sermayesiyle yapıldıysa  bence onlarındır. 

Yıllarca Türk Ordusunda subaylık yaptım, kadrosuzluktan emekli oldum. Silahlı savaşların tümüne karşıyım. Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgali (evet işgal) sürdürmeye hakkı yoktur. 46 yıl önce Rum katliamları ve vahşetleri artık yoktur ve bu çağda da olamaz. Benim iki can silah arkadaşım 1974'de orada şehit oldu. Erenköy'den Dipkarpaslar'a kadar Kıbrıs şehitliklerle dolu. 

İnsanları sivri zekalı toplum önderleri yok yere öldürdüler. Hem Türklerden hem Rumlardan isim saymaya değmez. Devir değişti. Kıbrıs kanımızı, canımızı, ışığımızı sömürdü. Her iki toplumun geleceğine de hep bir problem, hep bir endişe olarak devredildi. 

Ada insanlarının birbiri ile kavgasına ırksal devletler değil birleşmiş milletler bakmalı ve insanlar çok önceleri olduğu gibi birlikte yaşamalıdırlar. 


Ne olacak şehitlerimizin kanı, yaptığımız masraf dediğimizde,  Rumlar da ne olacak 74'deki ölülerimizin ve sürgünlerimizin hakkı der ve kavga devam eder.

Türkiye uzun zamandır adada ordusu ve ekonomik gücüyle işgalci. Bunu bize yakın devletlerin yöneticileri bile söylemektedir.  İlhak bizce 46 yıldır süren iğreti işgalden daha iyidir. Kıbrıs, Ordumuzun ve ekonomimizin iliğini kemiğini sömürmeye devam etmektedir.

Kıbrıs'tan çekilirken, Girit ve Ege adalarındaki Yunan işgalinin de  kalkmasını sağlamak iyi bir dış politikayla yerine getirilebilir. Barış milliyetçi değil evrenseldir.

Bugün için gelinen siyasal durumda söylediklerimin düşünülmesi bile ahlak dışı sayılıyor maalesef.

Bazı arkadaşlar her ulusun farklılıkları var diyerek çağımızda yüz yıl önceki milliyetçilik ve ittihatçılık anlayışını savunmaktadırlar. Ben o düşüncelerden çoktan vazgeçtim. Bize yeni bir şeyler isteyen, devinen, devrim yaratabilen düşünceler gerek. Bunu da 100 yıl önceki Mustafa Kemal Atatürk'ü öne sürerek değil onun çağdaşlık düşüncesini benimseyen uygulamalar gerek. Ulusal anlamdaki kültürel farkındalıklar kalmadı artık...

Kıbrıs'ın hellim peynirini bile oraya benim dedelerim, Çerkezler götürmüştür.

Bırakın siyasilerin peşinden gidip onların gazına gelmeyi. Bırakın halkları kendi haline. Onların dilleri, dinleri ayrı bile olsa gene de birlikte, doğru, güzel ve insanca yaşamayı bilirler.

Bırakın onları da hakkaniyetli, kavgasız, katliamsız, insan gibi yaşasınlar artık. 
Kıbrıs için slogan mı istiyorsunuz? Çekin orada küflenmekte olan Kolorduyu, devam edin ekonomik desteğe ve bağırın:

"Yaşasın tam bağımsız birleşik yeni Kıbrıs Devleti!" diye...

Not:
Bütün bu şamata Erdoğan'ın yeni bir Kıbrıs fatihi olması üzerinedir. Maraş'ın açıldığı falan yok. Kıbrıs'ta bugün yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine bizim Tekadam'ın müdahalesi var.  Sahilin bir bölümünü ve bir caddeyi halka açmak, Maraş'ı açmak değildir.

CU 

Yorumlar

  1. Maalesef içinde tek isabetli,öngörü bulamadım!

    YanıtlaSil
  2. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayağına pranga olan sadece Kıbrıs değil ki. Ermenistan, Suriye, PKK vb.
    Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Yunanistan Başbakanı Venizelos arasında, Ankara'da, 1929 yılında ''Türk-Yunan Federasyonu'' konusunda beş gün boyunca görüşmeler yapılmışsa, bu tarihten kısa bir süre önce Afyon'dan İzmir'e kadar yakılmadık köy, ırzına geçilmemiş kadın ve kız bırakmayanlarla barışa ilave, ortak devlet konuşulmuşsa şimdi neden olmasın.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

15 TEMMUZ, ORDUBOZAN GÜNÜ

28 ŞUBAT’IN BİNİNCİ YILINA DOĞRU

SADAKA KÜLTÜRÜNE KARŞI SANDIK İTTİFAKI